12 Ekim 2011 Çarşamba

TWİTTER TARZI HİKAYE :)

daldaki incire uzanmanın keyfini yaşarken ağzımda gevelediğim sakızı düşürmeme neden olan o sahnenin dehşetiyle irkildim. kanatlarından alevler saçan yolcu uçağı üzerinde durduğum ağaca dumanlar saçarak yaklaşıyordu. evet evet o dev kuşun üstüme geldiği gerçekti

aklımsa kaçsana diyordu ama büyülenmiş gibi olduğum yere mıhlanmıştım. neden sonra kendimi ağacın dalından attım, kocaman ateş topu incir ağacının dalını yalayıp geçerken duyduğum şey acıydı

ağacı görmemi sağlayan pencereyi, olumlu düşünmemi salık veren bir arkadaşımı susturur gibi yavaşça kapadım.vermem gereken bir karar vardı.babamın,bulunduğu fotoğraftaki gülümseyişini, can'ınkine benzettiğim an, tamam dedim, neden olmasın! hızla giyinip,ona koştum,can'a..kaçırmamalıydım.. ağaçlar,dallarını hala sallıyor olmalıydı iyimserlikle, hızla koştuğum caddede,bir arabanın altında kalırken..hem babam,ender gülümserdi...

SITKI SİLAH & MURAT GİL & TUNCA TUTKUN

10 Ekim 2011 Pazartesi

İLLA

İLLA

sen şöyle hakkınca hiç değilse kararınca

nefes almayı vermeyi mi zor sanıyorsun?

beni diyorum, astımlı bir semt mi sandın

istesen kaybolabileceğin

hem seni açarken çiçekler

karakollarda şartlı tahliye

adım aranırken


yeni dizeler diziyorum, dilimde yeni ezgiler

gezseler diyorum içerimi

seni içinde sezseler

bak sesinle neler yapıyorum

onu nedensiz bir duyma bozukluğuna evlat edindirirken

sesini yalınca nefesim diye bilirken

beni diyorum astımlı bir semt sanırken

şüpheli bir tarif gibi duymazlıktan gelip de

bilerek kaybolduğum bir sokak değilse, neydi gözlerin...


gözlerin, gözlerine yalan mı diyeceğim

sözlerin hep sözde soru cümlesi olurken

ve seni hep bir sonraki çıkmaza tamamlarken,

elimden başka türlüsü gelmiyormuş gibi

şimdi bu sersemliğimle dolu kadehte

acımla bulmuşken dibi

ve mezeleri kendimle tokuştururken

yani bir şiir diyorum Canan,illa bitmeli mi...


Murat Gil & Sıtkı Silah

3 Ekim 2011 Pazartesi

İMECE

BU NE BİÇİM GÜNCE VE İMECE

Beni büyük şair yapma dedim, bunu istedim!

aşk,bir iş kazası değilmiş gibi.

oysa ben küçük şeyler yazar fikrindeydim

yıpratan bakışlarını hüznümle maskeleyerek.


onu bilemem ama benzemiyorum kahraman odyseus’a

nastenka ya da raskolnikov da değilim Zeynep!

biraz şairim,ama biraz, gözyaşı gibi

beni çocukluğuna versen ya!

Ben çocukluğunda yediğin elma şekeri de değilim.


al beni son kez/al ve anılarınla biçimlendir.

"tanrılar karıştırır durur" diyor ya denizleri

yaylasına küsmeyen bir çoban gibi

kızının odasına sebepsiz girmeyen ben ki

yüzüm senden geleni reddeder özüm isteyendir…


Murat Gil & Sıtkı Silah