Örtün, evet ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi!
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar.
Tevfik Fikret
Uzunca bir yolun ortasında
Gördüğümün bir lale bahçesi
Yandakinin bir ışık huzmesi
Olmasını dilerdim
Fakat gözlerimi kısan bu sis
Ne önümde uzanan arabaları hissiz
Ne yanda yükselen yığınları sensiz
Saklayabildi.
Gagalarında bir parça simitle bizleri
Selamlayacak sandığım martılar
Yerine ihmal saatinin yangın izleri
Ve köhnemişse de gururlu
Haydarpaşa garı var.
İstanbul’a katlanamıyorum gözlerim kapalı
Beynimi zonklatan bu ses sesimi boğuyor
Nevizade’nin akşamlarına kanamıyorum bu kez
Sanıyorum herkes
Hayallerimi çiğniyor
Bir an dile geliyor önümdeki taşlar
Yalnızlık son bulacak gibi oluyor
Tepemde dönüyorken alıcı kuşlar
Hayalim Dersaadet’te son buluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder