7 Nisan 2015 Salı

ATTİLA İLHAN'IN GÖZÜNDEN BAKMAK


Attila İlhan, şiirleriyle hemhâl olduğum, hemşehrisi oluşum ve oturduğu sıralarda yıllarca dirsek çürütüşümle övündüğüm bir sanatçı. Bir kitabını olsun imzalatamamış, kendisiyle tanışamamış olmaksa benim için büyük keder.


Şairin hemen her şiirini okudum diyebilirim. Şairin diyorum romancı ve senarist kimliğini bir tık aşağıda görüyorum. Şiir anlayışını fıkralarından, röportajlarından hatmetmiş sayılırım İlhan'ın. Bu ara Belgin Sarmaşık'ın üstadın röportajlarından derlediği Açtırma Kutuyu adlı kitabı karıştırıyordum. Röportajlarında şiire ve şiir dünyası adına yazdıklarını yeniden düşününce şiir dünyasında dönemin aktörlerinden biri olmanın ne denli zor ama bir o kadar da keyifli olduğunu hissettim. Düşünsenize İlhan, ülkenin en önemli sanatsal yayın organlarında Türk şiirinin devrimcileri Garipçiler için vasat, yetersiz, yeteneksiz diyebiliyor; İkinci Yeni topluluğuna sirk yakıştırması yapabiliyordu. 

İlhan'ın bu tavrı özgüvenimi artırdı, ne yalan söyleyeyim. Kendi iç konuşmalarımda dönemin sanatçılarına eleştiri getiren o içbeni susturamıyorum artık. Henüz topluluk içerisinde şu şair yeteneksizlik abidesi, bu yazar kumda oynamalı gibi eleştirilerimi dillendiremesem de edebiyat dünyasının "idol" isimlerinin dahi eleştirilebileceğini gösterdi bana  İlhan. Yıllarca şiirini başlangıç kabul ettiğim Veli'yi sorgulattı mesela. Divan'dan bu yana en iyisi diyebildiğim Süreya şiirine başka bir gözle baktırdı. 

Şiire kattığı poetik yaklaşımın biçimsel anlamda destekçisi olduğum Attila İlhan'ın devirdaşlarına ve modern Türk şiirinin temellerine insafsızca saldırdığını düşünen ben, onun bu agresif halinden yeni bir şeyler öğrendim. Ha hâlâ Garip ve İkinci Yeni şiirinin bütünüyle reddedilemeyeceğini düşünüyor İlhan'ın deyişiyle bu akımların salt taklitle beslendiği fikrini reddediyorum. Hatta toplumsal faydayı şiirin temeline yerleştiren İlhan ile konuşabilme fırsatım olsaydı dönemin yepyeni şiirini yaratacağını iddia ettiği ülküdaşları Yılmaz Gruda, Orhan Duru, Ferit Edgü gibi genç şairlerin bugünkü durumlarını kendisiyle tartışırdım. 

Günümüz şiirinin sorunlarını pek çok kere yazdım, konuştum orada burada. Şimdi Türk şiirinin  İlhan cesaretiyle, onun özgüvenine sahip bir kişinin entelektüel birikimiyle eleştirilmesi gereken sorunlara sahip olduğuna daha çok inanıyorum. Sistemin, yaşam şartlarının mekanikleştirdiği 21. yüzyıl insanının benliğindeki o insanî özü çıkarabilecek bir poetikanın eksikliğini günden güne daha çok duyumsuyorum. Kim bilir belki bir gün yepyeni bir şiir fikri binlerce insanı peşine takar götürür. Ne dersiniz ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder