24 Kasım 2015 Salı

BİR GARİP ORHAN VELİ

Üst üste oyunlar izlemenin keyfini yaşadığım şu günlerde İzmir sahnelerinde 2007'den bu yana neredeyse kapalı gişe oynayan Bir Garip Orhan Veli ile zirve yaptım. İlk kez 2008'de izlediğim bu harika şiir dinletisini 8 yıl sonra yeniden izlemek oyundan aldığım hazzı inanın bir nebze olsun eksiltmedi.

Böylesine devasa bir şiir ustasının hayatını şiirleriyle sahneye koyabilecek kişi hiç kuşku yok ki bir şair olmalıydı. Oyunu izlerken Murathan Mungan'ın kulaklarını çınlattım ve şükranlarımı evrenin derinliklerine yolladım.

Orhan Veli'yi gözümüzde canlandıran adam Tayfun ERASLAN 8 yıl önce ne ise yine oydu. Bir adam hiç mi yaşlılık belirtisi göstermez, hiç mi enerjisinden bir şeyler kaybetmez.

Oyunu ilk izlediğim yer dekoru Konak sahnesi kadar kusursuz kılmamıştı. Tek kişilik bir dinleti için oldukça hareketli, izleyeni şiirlerin içine çekebilen bir sahne tasarlanmış. Işık oyunları, efektler ve sahnede pek sık görmediğimiz sürprizler izleyene şiirdekiler yaşanıyormuş hissini yaşatıyor. 

Oyunu izlemeyi düşünenler öncelikle şiirden haz etmeli. Klasik bir oyun arayanların çok sıkılacağı bir etkinlik Bir Garip Orhan Veli. Oyundan daha da keyif almayı arzulayanlar için tabii ki Orhan Veli'nin bütün şiirlerini okumayı, şairin hayatını çeşitli kaynaklardan taramayı öneriyorum. Hele ki Nahid Hanım'a yazdığı mektupları okumuş, şairin 36 yıllık yaşamına samimiyeti, naifliği ve özgürlüğü sığdırabildiğini öğrenmiş izleyici için inanılmaz bir deneyim olacaktır. Bütün bunları yapmış biri için bu oyundan haberdar olmamak imkansız gibi bir şey ama velev ki diyorum :D

Oyunu Müşfik Kenter'den izleyemediğimi sadece bir etkinlikte Orhan Veli şiirlerini okuduğunu gördüğümü not olarak belirtmeliyim. İzleyenler oyun için Müşfik Kenter'in performansının zirve olduğunu söyleseler de ben Tayfun Eraslan'ın da hakkını teslim etmek gerektiğine inananlardanım. İyi seyirler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder