11 Eylül 2009 Cuma

BİR SAZIN BAKIŞINDAKİ İNSAN


sözgelimi, insan bir müzik aletidir.

faniye ayak bastığında çıkardığı manasız, anlam yüklenemeyen sesleri bir şekilde anlamlı kılmak adına bir anahtara ihtiyacı vardı. kendisine bahşedilen duygu ve akıl tellerinin rahatsız edici anlamsızlığından kurtulmak adına…
böylelikle doğadaki sesleri taklit edebilecek,duygu ve akıl tellerine vurulduğunda bir saz gibi ahvalini anlatabilecekti. iletişimin, iletişimsizliğe dönüşebilme olasılığını göz ardı ederek..

Nitekim, kendi çapında anlamlı, anlam yüklenebilen işaretler bütününü yaratmayı başardı. kulağa daha hoş,anlamlı gelir şekilde müzik yaşantısı da sekillenmeye başladı.farklı bir boyuta taşımak istedi,kendi keşfi olan dilini kullanarak ‘’müzik’’ kavramını anlamlı kıldı. doğa susmuyordu, buna dembedem kendisi sebep oluyor, dembedem mevcut dillere eşlik ediyordu.

Dembedem kopuyordu anlamlı olduğu yerden, farklı şekillere bürünüyor,büründürüyordu.bir müzik aleti olarak evrensel boyutta iletişimsizliğe sebep oluyor, kavramlaştırdığı müzik ise ona nazire yaparcasına ‘’ortak iletişim’’ dili oluveriyordu.

Hakan Karabulut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder