Yıllar önce birileri zor ile saklandı da biri bulamadı ve avazı çıktığı kadar bağırdı ebe; elma dersem çık armut dersem çıkma.
Armut nidalarıyla onca can verildi, onca madalya iliklendi yakalara ve onca isim yazıldı mezar taşlarına.
Nihayetinde,
Elmanın adını açılım koydular, bağırdılar, karşıdalar, kutladılar ve armut diyenlerin sesi daha bir duyulur oldu.
Ebe, hala tedirgin ve kaygı içinde…
Armut nidalarıyla onca can verildi, onca madalya iliklendi yakalara ve onca isim yazıldı mezar taşlarına.
Nihayetinde,
Elmanın adını açılım koydular, bağırdılar, karşıdalar, kutladılar ve armut diyenlerin sesi daha bir duyulur oldu.
Ebe, hala tedirgin ve kaygı içinde…
Hakan Karabulut
kaygı içinde olmaması mümkün mü ?
YanıtlaSilvalla çok doğru... :(
YanıtlaSilbelki, en başında gözlerimizi bazı şeylere kapattık da, sayma işi de haliyle uzayıverdi. ve birçok şey gözden kayboldu, oyun farklı bir boyut kazandı.
YanıtlaSilhafızamızı yitirdik ve farklı adlar, tanımlar telaffuz edilmeye başlandı. ve hala oralarda bir yerlerde, bağırışlara kulak asmayan, üstüne alınmayan oyuncular mevcut.
elma ile doymayacak kadar açlar.