İşte dört duvar, bir pencere bir valiz içinde birkaç kitap ve bir demir karyola. Hasılı mukaddes bir hapishane olan odamda düşünmeden hatta okumadan gezinmeye başladım.düşünmeye başladığım zaman, nasıl filmlerde bazı kırılan otomobillerin akşamı tekrar birbiriyle süratle buluşup birleşirlerse, benim içimde kırılan şey, öyle birleşti. Tekrar neşemi bulmuştum. İnsanları sevmek arzusuyla sokağa çıktım."
İnsanları sevmek arzusu… Sait Faik’in çevresine uyum sağlayamadığı için böyle arzularla yola çıktığını söylerler . Belki de bu yüzden ona Züğürt Yazar derlerdi. İnsanları sevmek için sokağa inen, kaldırımları yalayan, denizi koklayan ve martılara göz kırpan yazara Züğürt Yazar derlerdi. Çünkü merhamet duygusunu yüreklerinden söken, birbirlerinin kuyusunu kazan, doğayı kendi halinde bırakamayan sözde insanlar için züğürtlük Sait Faik gibi yaşamaktı galiba. Ne de güzeldir insansal duygulara sahip züğürt bir insan olarak yaşayabilmek değil mi? Bu yüzden Sait Faik Abasıyanık’ın hikayelerinin yer aldığı ilk kitabı ‘’Semaver’’ elinizin altından düşmez.
Ceyda Akkaya
Ceyda Hanım'ı kutluyorum harika bir belirleme ve tanıtma yazısı olmuş. En kısa zamanda temin edeceğim Semaver'i ve yorumlarımı buraya aktaracağım. Sevgiyle
YanıtlaSilkitap güzel ama çok hikayeli
YanıtlaSil