1 Ocak 2011 Cumartesi

EYLEMDE ÇATI



Uzun süredir aklımda olan bir şeyi gerçekleştirme zamanı geldiğine inanıyorum. Edebiyat Meclisi'nde bugüne kadar bir sürü edebi tür paylaştık. Paylaştığımız şeylerin işe yarayıp yaramadığı hususunda net bir bilgi sahibi olmak mümkün değil ancak, site ziyaretlerinin istatistiğini tutan platformlarda görüyorum ki insanların özellikle google'da aradıkları belli sorulara cevap olabilmiş sitemiz.

Bugünden itibaren aralıklarla Türkçe dilbilgisi konularıyla ilgili notlara yer vereceğim. Kendi düşündüklerimi, o konulara yaklaşımımı buradan paylaşacağım ve paylaşımlarım sitedeki "Meraklısı İçin Türkçe" kısmında olacak. İnanıyorum ki daha çok insana yardımımız dokunacak.

Değinmek üzere seçtiğim ilk konu "Çatı" oldu. Aslında "Eylemde Çatı" olarak adlandırılan bu ünite nedense kısaca "Çatı" olarak bilinir ve başındaki "Eylem" sözcüğü pek önemsenmez. Birçok kişi de bu yüzden "Çatı" kavramının her cümle için geçerli olduğunu düşünür.

Öncelikle belirtmeliyim ki çatı kavramı yalnızca "eylem cümlelerinde" aranması gereken bir özelliktir. Eylemsi türündeki sözcükler de çatı eklerini bünyelerinde barındırabilirler ancak yine de esas itibariyle yalnızca eylem cümleleri çatı bakımında değerlendirilebilirler. Hemen somutlaştıralım:

Ali çiçekleri suluyor. (Bu cümle çatı bakımından incelenebilir çünkü cümlenin yüklemi çekimli bir eylemdir.)

Ali'nin elinde iki kalem var. (Bu cümle çatı bakımından incelenmez çünkü cümlenin yüklemi bir addır.)


Çatı kavramı yalnızca cümlenin yükleminde bulunan sözcüğün türü ile ilintili değildir. Anlayacağınız cümleler pek çok açıdan değerlendirilmek zorundadır. Bu da bu konu üzerinde çalışanların dikkatinin pek çok yere oldaklanması gerekliliğini doğurur. Peki, nedir bu açılar??

Çatı kavramı incelenirken öncelikle YÜKLEM ile ÖZNE arasındaki durum değerlendirilir. Yapılan değerlendirme sonucundakişi "ETKEN,DÖNÜŞLÜ, İŞTEŞ ya da EDİLGEN gibi kavramlara ulaşır." Bu işi çok fazla çetrefil hale sokmadan ben diyorum ki yatık bir L şeklinde olan tablomuzla bu durumu kolaylaştıralım:


Tabloyu kullanmayı deneyelim şimdi. Yüklemin özneye göre durumunu inceliyorsak ve elimizde işi yapanı belli yani gerçek ya da gizli öznesi olan bir cümle varsa incelememiz doğrultusunda şu sonuca ulaşıyoruz. Bu cümle öncelikle ETKEN'dir. Peki bu kadar mı? Hayır! Bu cümlenin kutulardaki durumlara göre DÖNÜŞLÜ ya da İŞTEŞ olma ihtimalleri de vardır.

Peki ya bu cümlenin gerçek bir öznesi yoksa? İşte o zaman cümlemiz EDİLGEN'dir ve sadece EDİLGEN olabilir. O cümle için özne bakımından başka yorumlar yapamayız.

ÖRN: Ali, çiçekleri güzelce suladı. ( cümlede işi yapan bir obje var. Ali işi yapan olduğuna göre çatı öncelikle ETKEN, diğer şartlar sağlanmadığı için sadece ETKEN)

ÖRN: Çocuk banyodan sonra tarandı. ( cümlede işi yapan bir obje var. Çocuk işi yapan olduğuna göre çatı öncelikle ETKEN, tablodaki diğer şartlardan DÖNÜŞLÜLÜK şartları sağlanmış. Yüklem -n ekini almış. Çocuk yaptığı işten etkileniyor o halde çatı, ETKEN DÖNÜŞLÜ)

ÖRN: Kuşlar dallarda ötüşüyor. (cümlede işi yapan birden fazla obje var. Kuşlar işi yaptığına göre çatı öncelikle ETKEN, tablodaki şartlardan İŞTEŞLİK şartları sağlanmış. Yüklem -ş ekini almış, özne birden çok ve işi beraberce yapıyorlar)


ÖRN: Kaldırımlar onarıldı. ( cümlede onarma işini yapan belli değil. Yüklem -ıl ekini almış durumda. Normalde işten etkilenen durumundaki "Kaldırımlar" sözcüğü özneleşmiş ve kendisine Sözde Özne adı verilebilir. Bu durumda çatı EDİLGEN ve tabloya göre başka da bir unvan alamaz.



Çatıda Yüklem-Özne ilişkisini gözden geçirdik. Gelelim, YÜKLEM ile NESNE arasındaki ilişkiye göre çatı incelemesi yapmaya. Bu ilişki sırasında yüklemimizin nesne alabilip alamadığı inceleniyor ve biz yüklemimizin başına ONU( bu nesne yerine geçer) sözcüğü getirerek bu durumu test edebiliyoruz. O halde L tablomuz gelsin karşımıza yeniden.



Bir eylem cümlesi nesne alabiliyorsa öncelikle GEÇİŞLİ olarak değerlendirilir. Sonrasında şartlar uyuyorsa ETTİRGEN ya da OLDURGAN olarak nitelenir. Eğer nesne alamıyorsa cümlemiz GEÇİŞSİZ'dir ve alabileceği tek sıfat geçişsizliktir (ististani durumlar olabilir)

Ettirgenlik ve Oldurganlık biraz kafa karıştırabilir buna rağmen bu çatı unsurlarını rahatlıkla bulabilirsiniz.

ÖRN: Ali, çiçekleri suladı. ( cümlemizin yüklemi "suladı"dır. Bu yüklem onu sözcüğü ile birlikte kullanılabilir. yani onu suladı diyebilirsiniz. O halde bu yüklemimiz nesne alabilmektedir. Cümlemizin yüklem-nesne ilişkisine göre çatısı GEÇİŞLİ'dir. Diğer şartlar sağlanmış olsaydı ETTİRGEN ya da OLDURGAN da olabilirdi ancak bu şartlar sağlanmış değildir.)


ÖRN: Öğretmen sınıfa bu kitabı okuttu. (cümlemizin yüklemi "okuttu"dur. Bu yüklem onu sözcüğünü alabilir. Bu durumda cümle GEÇİŞLİ'dir. Okuttu sözcüğü -t ekini almıştır. Buna göre inceleyelim

Oku- onu oku (GEÇİŞLİ)
Okut- onu okut (GEÇİŞLİ) bu durumda tabloya göre ETTİRGEN



ÖRN: Cem Yılmaz herkesi güldürdü. (cümlenin yüklemi güldürdü'dür. Buna göre onu güldürdü diyebiliyoruz. O halde cümle GEÇİŞLİDİR. sözcük -dir ekini almıştır. Sözcüğü inceleyelim.

Gül- onu gül (GEÇİŞSİZ)
Güldür- onu güldür(GEÇİŞLİ) bu durumda tabloya göre OLDURGAN



ÖRN: Polis yolun başında duruyor. (cümlenin yüklemi duruyor sözcüğü onu sözcüğü ile kullanılamaz. "Onu duruyor" saçmadır. O halde cümle GEÇİŞSİZ'dir.


Umuyorum ki yazdıklarım ÇATI hususunda ihtiyacı olanlara destek sağlamıştır. Keza anlattıklarım akademik yayınlara ya da konu anlatımlı kitaplara asla bir alternatif değil yalnızca farklı bir bakış açısı denemesidir. Bu anlamda bu pratik bilgilerin yanı sıra konuların esaslı anlatımını sözünü ettiğim kaynaklardan okumalısınız.

Sağlıcakla....