28 Ağustos 2010 Cumartesi

DURUM BELİRLEMESİ

ağustos iki bin yedi
bütün yıl ömrüme kattığın sevgi
hani karlı bir kış günü gibi başlayan
kabının şeklini alır gibi yani
ne varsa içimi kaplayan
bekleyiş değil,bir başka biçimi
bekletenini anlayan
kaybetmediği ümidi
hani gözü gibi saklayan
o bendim,bendim o
ağustos iki bin yedi

aldım götürdüm ben onu
şehir inci, içim yangın, özüm ağlayan
kendime dinletemiyorum bir bunu
gidişinin tezliği ya dağlayan
ya zelzele gibi başlayıp
bir volkan gibi patlayan
sen şunu bilmiyorsun sen şunu
omzunu yürümedin hiç
nefesini saklayıp koklamadın burnunu
aldım götürdüm ben onu

ağustos iki bin yedi
deniz dalgasız olacak
gelirsen
martılar kaygısız olacak
gagasıyla simit diye andığın gevreği
sözlerinden kapacak
muhakkak bir martı olacak
gelirsen

Murat Gil