2 Eylül 2010 Perşembe

YORUMSUZ: TÜRK DİL KURUMU BAŞKANI İLE RÖPORTAJ


Gülin Yıldırımkaya Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın’a Bloomberg HT’de sordu…

Konuşmalarda yabancı kelimelerin kullanılmasına kızıyor musunuz?
Olur olmaz her yerde yabancı kelimeler kullananlar oluyor, Türkçe karşılığı varken yabancı sözcük kullananlar olduğunda elbette içerliyorum, kızıyorum.

Her yıl tartışma konusu olan, yabancı sözcükler yerine önerdiğiniz Türkçe bir takım sözcükler var. Örneğin; ‘light’ yerine ‘yeğni’, ‘duayen’ yerine ‘aksakal’, ‘klip’ yerine ‘görümsetme’, ‘çip’ yerine ‘yonga’ vs. Markete gidip light yoğurt yerine yeğni yoğurt ver desek komik olmaz mı sayın Başkan?
‘Yeğni’ sözü esasen bizim türettiğimiz bir sözcük değil, Türkçenin söz varlığında olan, ‘hafif’in karşılığı olarak özellikle eski dönemlerde kullanılan ve bugün halk ağzında da kullanımına devam edilen bir sözcük. Anadolu halkı ‘yeğni’ kelimesini hem insanlar için, hem yiyecekler için kullanıyor. Yeğni kelimesi varken light kelimesinin kullanımının Türkçe’ye her hangi bir yararı yok, aksine sorun oluşturuyor. ‘Light’ diye yazıyoruz, ek alması gerektiğinde ise okunuşa göre ek getiriyoruz ve sonuçta ‘light’ın gibi tuhaf biçimler ortaya çıkıyor. Tabii burada önemli olan yabancı sözcük kullanımına karşı ne yapmak gerekiyor; okunduğu gibi yazmak belki bir çözüm olabilir ama o zaman da Türkçe’nin görüntüsünü bozan bir durum ortaya çıkar. Bunun yerine olması gereken zaten dilimizin söz varlığında olan sözcükleri kullanmaktır ‘yeğni’ ya da ‘hafif’ gibi… Bu sözcüklerin bir bölümü aslında bizim türetmediğimiz Türkçe’nin belleğinde olan, geçmiş dönemlerde kullanılmış sözcükler, bir bölümü halk dilinde yaşar, belirli bir yöreye özgüdür ve o yöre insanı kullanır ama bizim veri tabanımızda yer alıyor ve biz de yabancı kelimelerin karşılığında onları önerebiliyoruz. Bir de eski metinlerde yabancı kelimeleri karşılayacak kelime bulamadığımız zaman, Türkçe köklerden ekler aracılığı ile türetmeler yapma yoluna gidiyoruz.

Bu konu hep gündemde, TDK’nın önerdiği bazı kelimeler sürekli tartışılıyor, ‘oturgaçlı götürgeç’ gibi…
Bunlar tamamen yakıştırma, otobüs için kullanılan ‘oturgaçlı götürgeç’ gibi, hostes için kullanılan ‘gök götürü konuksal avrat’ gibi kelimeler tamamen yakıştırmadır. TDK tarihinin hiçbir döneminde böyle kelimeler üretmedi. Bunlar TDK’nın çalışmalarını küçümsemek veya eleştirmek amacı ile birilerinin türettiği sonrasında da TDK’ ya mal edilen türetmelerdir. Sözlüklerimize girip baktığınızda göreceksiniz otobüs bugün artık Türkçe kökenli olmasa bile Türkçeleşmiştir, dilimizin söz varlığına girmiştir. Otobüse benzer daha pek çok yabancı kökenli kelime zamanla Türkçeleşmiştir. Türkçe varlığımızın söz varlığında bir oranlama yapacak olursak %20 civarında yabancı kökenli sözcük vardır. Ama benzer durum başka diller için de geçerlidir. Örneğin İngilizce’de tam tersi bir durum söz konusu yani %20 oranında İngilizce denebilecek bir söz varlığı, %80 de yabancı dillerden İngilizce’ye geçen sözcüklerdir. Yabancı sözlerin bir dile yerleşmesi her dilde meydana gelen olağan bir şeydir. Otobüs kelimesine TDK hiçbir zaman öyle komik bir karşılık türetmemiştir, bugün artık otobüs kelimesi Türkçeleşmiştir.

Siz yeni teknolojik ürünlerde ne kullanıyorsunuz?
Ben ‘çip’ yerine ‘yonga’ diyorum. ‘Yonga’ aslında Türkçe’nin söz varlığında olan bir başka sözcük, ‘çip’ yerine ‘yonga’ sözcüğü bilişimciler tarafından da benimsendi ve bu şekilde kullanılıyor. ‘Computer’ yerine ‘bilgisayar’ diyorum, ‘printer’ yerine ‘yazıcı’ diyorum çünkü bunlar Türkçe’nin söz varlığına kazandırılmış kelimeler arasındadır, TDK Eski Terim Kolu Başkanı Aydın Köksal Hocamızın Türkçe’mize kazandırdığı 2500 kadar sözcük içerisinde yer alıyor.

Siz ‘yonga’ dediğinizde karşınızdaki insanlar bunu anlıyor mu?
‘Çip’ kelimesini kullandığımızda da çok fazla kişi anlamıyor. Bu tabii teknoloji ile ilgili bir durum.

‘Aspiratör’ yerine ‘emmeç’, ‘klip’ yerine ‘görümsetme’ dediğinizde anlıyor mu insanlar?
Anadolu halkının büyük bir bölümü anlar çünkü ‘yeğni’ sözü türetme bir sözcük değildir, zaten dilin söz varlığında olan, bölge halkının söz varlığında bulunan bir sözcük yeğni. ‘Aspiratör’ün de yazılışı, söylenişi sorunlu, ‘emmeç’ daha kolay. Elbette bazı iletişim sorunları yaşanıyor, bazı sözcükler yeni olduğu için insanlar başlangıçta olumsuz yaklaşım içinde olabiliyorlar. Esasen bunların hepsi öneri, illa ki kullanılacak diye bir zorunluluk yok. ‘Klip’ sözü yerine önerilen ‘görümsetme’ eleştiri de aldı ve bunu yeniden değerlendireceğimizi biz açıkladık. Çünkü bunlar geçmişte yapılmış bir takım önermeler biz bunları bir sözlük haline getirdik aynı zamanda sanal ortam sayfamızda da kullanıma açtık. Zaten o zaman basının daha çok ilgisini çekti. Bu sözcükler neredeyse otuz-kırk yıldır gündemde olan, önerilen sözcükler ama internetin de yararlarını almak gerekiyor. ‘İnternet’ yerine ‘genel ağ ortamı’ diyoruz biz, bu sözcüklerin genel ağda bir sözlük yazılımı ile sunulması daha fazla ilgi çekti.

‘Internet’ herkesin bilip kullandığı bir kelime. TDK’nın ‘internet’in kullanılmasına dair bir eleştirisi herhalde yoktur?
Esasen internet şu anda genel bir ad gibi kullanılsa da esasında özel bir ad. Özel ad olarak düşünüldüğünde yaygın bir kullanımı var.


KAYNAK: http://www.haberturk.com/polemik/haber/548420-light-yogurt-yerine-yegni-yogurt-cip-yerine-yonga

DİNLEMEMİŞLER İÇİN: KALDIRIMLAR

Daha önce de yayımlamıştık bu videoyu. Ben Funda Arar'dan dinlemiştim Kaldırımlar şiirinin şarkı halini. Ne yalan söyleyeyim pek beğenmemiştim. Bu hali daha güzel sanki. Bilmeyenler için yeniden paylaşıyoruz...


Necip Fazıl Kısakürk_kaldırımlar | video.eksenim.mynet.com