10 Ekim 2009 Cumartesi

SON OLARAK


SON OLARAK

Artık sararır ağaçlar, mevsim yaz

Akşam vakti ile gece kol kolalar biraz

Şöyle karşılıklı oturmuşuz

Dertleşiyoruz


Unutmayalım iyi mi bu günü ?

Benim zor da

Belki ilk aşktan olur çocuklarımız

Gün olur bahsederiz

Ben düşünürüm o sıra

Sen sözünü edersin iç çekişinin

Gözlerinin buğulanıp renk değiştirdiğinden

İçi parçalanmış bir yüreği eklersin cümlene

Karşılıklı oturmuştuk dertleşiyorduk dersin.


Yine değinirsin bize

Kendilerine dert edişlerine insanların

Yakıştırdıklarından konuyu açıp

Gülerek bağlarsın

İmkansızdı diye.

Ufaklık griye yüz tutmuş resmi sorar sonra

Elinde kalemi, kim bu gözleri kapalı adam

Mırıldanmaya başlarsın en sevdiğinden

Şairin yüreğinde

Ressamı ağlatan.


“Şair de neyin nesi?” sorusu olur meraklının

Üzeri çim lekesi mavi tişörtünü düzeltirsin önce

Bir makas alırsın yanağından

Bir dertleşirdik, bir dertleşirdik olur cevabın


Laf döner dolaşır gelir sarı boyalı ahşap oturağa

Neden dolduğunu anlatamazsın gözlerinin

İnsanları düşünürsün, yirmilerini, bir de şairi

Yeniden ıslanır

belki tebessümle bakar gözlerin


Sever miydin ? diye kısık bir ses işitirsin peşinden

Bir anlık iyice belirir pembeler köşesinde ağzının

Sessizlik olur...

Güzelliğine vurgunluğundan bahsi açıp, kaparsın konuyu

Esmerliğini gösterirsin bir tutam beyazının ardından

Yüreğini severdim dersin yine

Yalana kaçarak


Ve keşke’leri saçlarına adadığını söylerin şairin

Son olarak.


Murat Gil