22 Aralık 2010 Çarşamba

DOĞUM GÜNÜ ŞİİRİ

YENİ YAŞ NAZİRESİ

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;

Hatırası bile yabancı gelir

Hayata beraber başladığımız

Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;

Gittikçe artıyor yalnızlığımız


Cahit Sıtkı Tarancı



Sanma hüzünle uzlaşmışım

Acı tatlı yaşananlardan

Bir adım daha uzaklaşmışım

Son diye koyduğum noktalarda

Yaşımla sarmaş dolaşmışım.


Her yaş onlara daha bir benziyorum

Şu disiplini başucu kitabı yapanlara

Aynı öğüdü vermekten beziyorum

Aynı şeyleri yapan çocuklara

Eski fotoğraflarımmış gibi bakıyorum.


Yirmi üç Aralık bin dokuz yüz seksen iki

Belirsizliğe çığlık attığım günde

Aşkları görseydim zulümleri belki

Gelmezdim değil ama durmazdım önde

Beklemezdim zalimleri


O kadar hızlı geçmiş ki günler

Daha dün gibi kadeh kaldırışım bahara

Bu en sevilen filmi izlemeye benzer

Bir çırpıda okunan romana

O kadar hızlı geçmiş ki günler


Bugün az daha yakınlaştım ebediyete

Dudaklarımda ne bir heyecan ne bir haz

Fazla sürmez diye girdim bu diyete

Acılar az olsundu derdim, kırgınlıklar az

Yıllar bakmıyor işte niyete.

BENİ KÖR KUYULARDA MERDİVENSİZ BIRAKTIN


Aslında Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiirlerini çok sevdiğimi söyleyemem. İnsanların hayatlarında öğretmenlerinin ve pek tabii onların söylediklerinin yeri büyüktür. Bu durum bazen istemdışı önyargılara neden olabilir. Sanırım Ümit Yaşar Oğuzcan'ı sevemeyişimin en önemli sebeplerinden biri üniversitedeki bir öğretim görevlisinin Ümit Yaşar Oğuzcan hakkında söyledikleriydi.

Şöyle demişti hocamız: "Ümit Yaşar Oğuzcan, henüz ünlü bir şair değilken Ankara'nın birçok kentinde ev ev dolaşarak buralarda ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın evi varmış, bilir misiniz diye sormuş, ardından bütün kitapevlerine giderek şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın kitabını aramış. Tabii ki yanıtlar hep hayır bilmiyoruz olmuş. Ardından şiir kitabını çıkaran şair bu değişik promosyon çalışmasının meyvelerini toplamış."

Bu hikayenin doğruluğunu ne yalan söyleyeyim tam olarak bilemiyorum ancak bir gerçek var ki Oğuzcan'a karşı önyargım o gün başlamıştı. Şiirlerini okumaya başladığımdaysa bir liselinin sevgililerine yazdığı şiirleri andıran şiirlerle karşılaşmıştım. Ya da önyargılarım gözlerimin öyle görmesini sağlıyordu. Üniversitenin ardından"Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın" şiiri ile karşılaşana kadar bu durum böyle devam etti.

Bu şiir hepinizin bildiği gibi şöyledir:

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.


Bu şiiri ilk okuduğumda birçokları gibi büyük bir aşk şiiri olduğunu sanmıştım. Kafamda canlanan hayal öyle olmuştu. Oysa sonrasındaki araştırmalarımla öğrendim ki şiir Ümit Yaşar'ın 1977'de intihar eden oğlu Vedat için yazılmıştır. Tabii ki çok üzüldüm ve şiirin değeri bende bir kat daha arttı.

Sanırım insan büyüdükçe bazı önyargılarını da kırıyor. Bugünlerde şairin kulağıma çok hoş gelen ve ustalıklı olduğuna inandığım şiirleriyle karşılaşıyorum. Yine yakın geçmişte Yaşar tarafından bestelenen bir şiirini de paylaşmak isterim sizinle.

YILGIN
besbelli bir giden var
sen misin yoksa
neden bu limanda gemiler aglamaklı
kaldırın su masayı gozlerimden
bu ne cok deniz bu ne cok martı
en iyisi meyhane yoklugunda
belki durulur zaman bu calkantı
goturun su masayı gözüm gormesin
bu ne cok kadeh bu ne cok rakı

ne güzel ayaklardı ki hala unutmadım
ve elleri sarkı soylerken aglardı
susturun su sarkıları yeter artık
bu ne cok beste bu ne cok sarkı


batırın gemileri vurun zamana
ya bir hancer verin bana gümüş saplı
bırakmayın öldürün öldürün beni
bu ne cok keder bu ne cok acı

besbelli bir giden var
sen misin yoksa
neden bu limanda gemiler aglamaklı
kaldırın su masayı gozlerimden
bu ne cok deniz bu ne cok martı

ne güzel ayaklardı ki hala unutmadım
ve elleri sarkı soylerken aglardı
susturun su sarkıları yeter artık
bu ne cok beste bu ne cok sarkı


batırın gemileri vurun zamana
ya bir hancer verin bana gümüş saplı
bırakmayın öldürün öldürün beni
bu ne cok keder bu ne cok acı

bu ne cok deniz bu ne cok martı
bu ne cok kadeh bu ne cok rakı
bu ne cok keder bu ne cok acı
bu ne cok beste bu ne cok sarkı



Keyifli akşamlar...