9 Ekim 2009 Cuma

KANLI BIÇAKLI


KANLI BIÇAKLI

İlkin görünce ayakkabıları

Tahmin edebiliyorum ifadesini o yüzün

Paniğini içeride ben oluşumun

Oturuşumun ve bekleyişimin seni .


Bir müddet gelmiyoruz göz göze

Yok ! bir an bile gelmiyoruz

Bir an bile...

Ayrı gözlere bakıyoruz , takılıyoruz

Öyle böyle değil, kanlı bıçaklıyız senle.


Yemeğe oturuyoruz

Sen uzak benden

Ben uzak

Cümbür cemaat bir ses çıkıyor her ağızdan

Bir bizim buluşmuyor ağzımız.


Fazlaca olduğunu biliyorum

Kelime dahi çıkmadığını

Adını yüzüne söyleyemediğim

Aylarla sayılır da

Bir ben sayıyorum.


Gecenin sonu artık

Kalkmalısın , gitmelisin

Çıt yok sokağında yürüyoruz

Hatırlar mısın seneler sonra

Bağlayamadığını güzel ayaklarını

Siyah ipten bir ayakkabıyla

Ve sessizce

Görüşürüz deyişini.



Murat Gil

ÇUKURLARA RAĞMEN GÜZEL UYGULAMA


İzmir'deki metro ve yol çalışmalarından artık gına geldi. Belediye her geçen gün gözümüzde değer yitirse de hoşluklar da yapmıyor değil. Bugün otobüsün penceresinden bir durakta gözüme ilişti çok beğendim. Duraklarımızda İzmir şiirleri yükseliyor büyük şairlerden. Güzel olmuş,anlamlı olmuş. Boş boş bakınmaktansa her durakta farklı bir şiir okuma fırsatı buluyor artık İzmirli. Hem de şehrini anlatan...





İzmir'e Bir De 'Şair Gözüyle' Bakın !
İzmir'e Bir De 'Şair Gözüyle' Bakın !


Ünlü şairler, duraklarda şiirleriyle gülümsüyor.

Büyükşehir, kent kültürü ve kentlilik bilincinin pekiştirilmesi, kitselleştirilmesi için İzmir’e dair şiirler yazmış 15 sanatçının eserlerinden yararlandı. ‘Şiir durakları’ projesi kapsamında, kent merkezinde sirkülasyonun yoğun olduğu cadde ve bulvarlardaki duraklar, sanatçıların portreleri ve şiirlerinin yer aldığı afişler ile donatıldı.


İzmir’de ‘kültür-sanatın’ ve ‘kentlilik’ bilincinin gelişmesi için çok sayıda etkinlik gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi, ‘Şiir Durakları’ ile yeni bir projeyi yaşama geçirdi. İzmirlilerin, yaşadıkları kente bir de ‘sanat yoluyla’ bakmalarını sağlamayı amaçlaşan proje kapsamında, yaşamını yitirmiş 15 şairin portreleri ile birlikte İzmir’e dair yazdıkları şiirlerin yer aldığı afişler ile donatıldı. Projenin, ressamlar ve eserleri ile sürdürülmesi planlandı.


Daha önce seçkin kültür ve sanat yapıtlarının yer aldığı kartpostallar yoluyla kentlilik bilincinin sanat aracılığıyla oluşturulması hedefiyle önemli bir çalışma gerçekleştirdiklerini anımsatan Başkan Aziz Kocaoğlu, projeyle ilgili şunları söyledi:
“Sanat ve sanatçılar, kentlerin ve ulusların en değerli varlıklarıdır. Sanatçıların, toplumların gelişmesine, kentlilik bilincinin oluşmasına katkıları yadsınamaz. Bu düşünceyle yola çıkıp, İzmir’e dair önemli eserler bırakmış sanatçılarımızdan, İzmirlilik bilincinin pekişmesi, kitselleştirilmesinde yararlanmak istedik. Halen aramızda bulunmayan 15 sanatçımızın eserlerini kullandık. Hayatta olmamalarına rağmen, eserleriyle bizlere ışık tutmaya devam ediyorlar. Tüm sanatçılarımızı saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum.”


‘Şir Durakları’ projesi kapsamında İzmirli Attila İlhan’ın iki şiirine yer verilirken, Necati Cumalı’dan, Nazım Hikmet ve Edip Cansever’e kadar uzanan 15 şairin 16 eserinden oluşan afişler, kent merkezindeki cadde ve bulvarlarda bulunan 75 durak raketine kondu. İzmirlilerin büyük bir ilgisiyle karşılanan projede eserlerine yer verilen sanatçılar şunlar;

NÂZIM HİKMET (1902-1963), İZMİRLİ TEĞMEN
BEDRİ RAHMİ EYUBOĞLU (1913 – 1975), KARABİBER
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA ( 1914-2008 ), YURDU SEVERKEN DUYMAK
BEHÇET NECATİGİL (1916-1979), İZMİR, 1944
CAHİT KÜLEBİ (1917-20.6.1997), ŞİMDİ İZMİR’DE
SALÂH BİRSEL (1919-1999), İZMİR
CEYHUN ATUF KANSU (1919-1978), İZMİR ÖZLEMİ
ATTİLÂ iLHAN (1925-2006), 941’DE İZMİR, BELÂ ÇİÇEĞİ
EDİP CANSEVER (1928-1986), İZMİR’İN AKŞAMLARI
TURGUT UYAR (1927-1985), HADİ İZMİR’E
NAHİT ULVİ AKGÜN (1918 -1996), İZMİR’İN KAVAKLARI
NECATİ CUMALI (1921-2001), İTHAF
ALİ RIZA ERTAN (1944-1979), TÜMSEKTEPE
BEHÇET AYSAN ( 1949 – 1993 ), ÜÇ ANI ÜÇ ŞEHİR
SEYFETTİN ÖZDEMİR ( 1949 – 1998 ), İZMİR’DE NİLGÜN

Edip Cansever ve İzmirli Attila İlhan’ın, duraklarda yer alan şiirlerinden iki örnek:;


EDİP CANSEVER (1928-1986)
İZMİR’İN AKŞAMLARI

Denizlerin rüzgârı denizlerin,
Gelir vurur kızların bacaklarına.
İzmir’in akşamları İzmir’in,
Herkes saadetini düşünür.

Öpülmez ki denizlerin rüzgârı,
Kolay kolay öpülmez ki.
Bir kaçar bir de durur
Kadınlar gibi.

Denizlerin rüzgârı denizlerin,
İnsan unutur yalnızlığını.
Gemiler yelken açar uzaklarda,
Kim sevmez bu saatlerde yolculuğu.

İzmir’in denizleri koskocaman
Çocuklar uzatır ayaklarını denize.
Midye keser ayaklarını kaçarlar
Sevine sevine.

İzmir’in akşamları İzmir’in,
Nasıl sevilmez böyle akşamlar.
Bir yanar bir söner Karşıyaka’nın ışıkları,
Gün olur insanı deli eder.

İzmir’in ışıkları İzmir’in,
Barların, vitrinlerin önünde
Gemiler gelir rüzgârla dolu,
Gemiler gider ışıklar içinde.




ATTİLÂ iLHAN (1925-2006)
941’DE İZMİR

941’de izmir, bela çiçeği
sahil boyu karanlık
sevdalı bulutların hali
yağmur da ne kadar tembel yağıyor
kendimizi akan suya bıraktık
serseriler misali

941’de izmir
izmir şehrinin ışıkları yanıyor
çıktı şair namzedi attilâ ilhan
çıktı yelken gibi sokaktan
banyolar’a doğru şöyle uzanıyor
bir cebinde kiralık ihtiyar bir kitap
bir cebinde kehribar kuru üzüm ve incir
sahilde iki ahbap

kardeşim ihsan ahmed
izmir şehri yağmurlu bir şehirdir
yağmur çilerken çocuk gibi içlenir
yum gözlerini hele bir tahayyül et
hani – derd-üt gam içre perişan – yıldızlar gökte
hani her akşam bostanlı’dan öte

kardeşim cemşid hun
hoş geldin hayırlı akşamlar
gözlerinden mi yaktın söyle cigaranı
tütün değil ya dünyalar dağıtamaz efkârını
hem sabahtan çarşıda yoktun
ekmek alabildin mi fırından
yine galiba kıyamet kopmuş
yine pîr aşkına kırılmış camlar

941’de izmir
her şey nasıl geçmiş nasıl kaybolmuş
rüyada gibi hiç farkına varmadan
şimdi ben burdayım sen izmir’de o bağdat’ta
ve daha başımızdan neler geçer kimbilir
kimbilir kardeşim hayatta