18 Aralık 2009 Cuma

Özgürlüğün,Aşkın ve Yalnızlığın Şairi...''ATTİLA İLHAN''


Yalnızlığımın ve üniversite yıllarımın şairi Attila İlhan.Nice aşklar, mücadeleler bunalıma ve şaraba sürüklenirken; kimi zaman ağızda ,kulakta bir arka fon ,kimi zaman da küçük bir umut tanesi,bir dize...Yalnız bir duygu değildir Attila İlhan şiiri aynı zamanda Türk şiirinin en güçlü sinematografik şiiridir.Sevgililer, yalnızlar, devrimciler, kuvayı milliyeciler, kaçaklar, yoksul üniversite öğrencileri cirit atar yaşamlarıyla şiirlerinde ve kimbilir nice okuyucunun hafızasında aynılaşır yaşamlar...
''Beni koyup koyup gitme, n'olursun/ Durduğun yerde dur/ Kendini martılarla bir tutma/ Senin kanatların yok/ Düşersin yorulursun /Beni koyup koyup gitme, n'olursun/ Bir deniz kıyısında otur/ Gemiler sensiz gitsin bırak/ Herkes gibi yaşasana sen/ İşine gücüne baksana/ Evlenirsin, çocuğun olur/ Beni koyup koyup gitme, n'olursun...''Bir deniz kıyısında yaşanan ayrılık acısı ve insanlar akıyor etrafta. Çoğunluk alışkanlıklarında mutlu ve kalpte bir sızı!Giden yalnız sevgili değil,aynı zamanda farklı bir yaşama dair umutlar da... Şair razı herkes gibi yaşamaya yeter ki gitme!Acının yarattığı zayıflık...Kimi kınar, ayıplar; kimi ise aşk deyip saygı duyar...ne diyor şair''ne kadınlar sevdim zaten yoktular''biten ilişkilerin ardından kim bilir kaç kere böyle düşünmüşümdür ve aşkın büyüsü yeniden yaratmıştır zihnimde tapılacak kadını ve bu devinim sürer gider hele yürek gençse çare yok yanılacak ki pişilip olgunlaşılabilsin.''Son umut kırılmıştır kaf dağı'nın ardındaki ne selam artık ne sabah/ kimseler bilmez nerdeler namlı masal sevdalıları/ evvel zaman içinde kalbur saman ölür kubbelerde uğuldar bâkî çeşmelerden akar sinan an gelir -lâ ilâhe illallah- kanunî süleyman ölür/ görünmez bir mezarlıktır zaman şairler dolaşır saf saf tenhalarında şiir söyleyerek/ kim duysa ; korkudan ölür -tahrip gücü yüksek- saatlı bir bombadır patlar/ an gelir attilâ ilhan ölür''intahar ve ölüm... korkulan ve ayıplanan kelimeler tamam ancak bir an için toplumsal saygınlığımızı, statülerimizi bir kenara bırakalım da yürek dediğimiz gerçekle çırılçıplak düşünelim. Hangi ruh hayatının bir anında ölümü düşünmemiştir geçmişi özleyerek. Yaşanılan aşklar benzemez''namlı masal sevdalarına'' ölüm eşitler sevenle sevileni o müthiş anda ve herkes eşitlenir başı ve sonu olmayan bir zamanda...''Yolumdan çekil yavrum/ bağlasalar duramam /demir asa demir çarık dedim neyleyim!yolculuk dedim/ağaçlara tünedi yine akşam kargalarla bir /rüzgar kendini yerden yere vuruyor /kırık dökük yıldızlar belirdi uzaktan/telsiz mevceleri ardım sıra koşturuyor/anamdan yolcu doğmuşum /yedi dağın yolları kalbimden geçer /salkım salkım mısralar gelir içimden /dudaklarımda yağmur damlaları /alır beni yollar beni alır gider /anamdam yolcu doğmuşum /nehirlerle birlikte denizlere kavuştum /akşam dedim /şu koca dünya dedim /ağlasam dedim /yola bir düşüldü mü ömür boyunca gidilir /ekmeğin ve şarabın peşinden /turnaların peşinden /büyük şehirler büyük aşklar /çığlık çığlığa terkedilir /ben çocuklar gibi sevdim devler gibi ıstırab çektim /damarlarımda dünyanın bütün rüzgarları /harblere açlıklara yalnızlığıma rağmen /anamdam yolcu doğmuşum /neyleyim gurbet dedim /vatan dedim /hürriyet dedim.''Çaresi yok yol devam eder yolcu için. Terk edilişler,mücadeleler ve ölüm ertelenir bir bilinmezliğe... yol yolcu içindir hele özgürlük bir ateşse hiç bir durakta durulamaz kabul etmez sıradanlık. Çaresiz devam edilecek, kalpte özgürlüğün ve yalnızlığın büyük ateşi yakıtı hüzün ve ıstırab olan...''Bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak/ Çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak/ Su yasak rüzgar yasak açık kapılar yasak/ Belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak/ Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın''İsyancı bir kalpte umut bitmez umut tükenmez...Umut devinimin sonudur. Elbet dönüşür her şey karşıtına ve dönüşüm şimdiye olmasa bile inandırır insanı yarına...''Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk/ Gece trenlerine binme, kaybolursun /Sokaklarda mızıka çalma çocuk /Vurulursun..''Ve bu yolda düşen her genç yürek Attila İlhana selamdır, umut genç yüreklerdedir ve hasmıdır sıradanlık genç yüreklerin ya kendisine benzetecek ya da yok edecektir!nafile... her genç yürek bir şairin dizelerinde yaşar...''Ne vakit bir yaşamak düşünsem/ Bu kurtlar sofrasında belki zor /Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden/ Ne vakit bir yaşamak düşünsem/ Sus deyip adınla başlıyorum/ İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin/ Hayır başka türlü olmayacak /Ben sana mecburum bilemezsin..''Özlem aşkadır, çare aşkla... Tek başına kurtuluş yok, her insan bir diğerinin aynası; kuralsa basit''ellerimizi kirletmeden''ve birlikte...Yaşam sıradan, yaşam acımasız ve bunalım hayatın içinde yalnızlığın adı. Yürek özgür ,acı kaçınılmaz ama acının olduğu yerde daha güzele olan inanç da var ve umut aşka dair, gelecek genç yüreklerin yaratacağı bir tılsım...Namlı masal sevdaları şimdi yok ve sürgünler yalnız başına geziyor dünya limanlarında her biri birer şahane serseri olarak...Sıradanlık dönüşürken gelecekte özgürlüğe onlar da çoğalacak elbet ve Attila İlhan onların yüreklerinde yarına dair bir umut olarak yaşayacak...