9 Ocak 2011 Pazar

SİS



Örtün, evet ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi!
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar.

Tevfik Fikret

Uzunca bir yolun ortasında

Gördüğümün bir lale bahçesi

Yandakinin bir ışık huzmesi

Olmasını dilerdim

Fakat gözlerimi kısan bu sis

Ne önümde uzanan arabaları hissiz

Ne yanda yükselen yığınları sensiz

Saklayabildi.


Gagalarında bir parça simitle bizleri

Selamlayacak sandığım martılar

Yerine ihmal saatinin yangın izleri

Ve köhnemişse de gururlu

Haydarpaşa garı var.


İstanbul’a katlanamıyorum gözlerim kapalı

Beynimi zonklatan bu ses sesimi boğuyor

Nevizade’nin akşamlarına kanamıyorum bu kez

Sanıyorum herkes

Hayallerimi çiğniyor


Bir an dile geliyor önümdeki taşlar

Yalnızlık son bulacak gibi oluyor

Tepemde dönüyorken alıcı kuşlar

Hayalim Dersaadet’te son buluyor.