22 Nisan 2010 Perşembe

YALNIZLIKLARDAN


ve anlamı güzellik damarından yakalamak gibi
bir alışkanlığı sürdüyordu insanlar.
çiçek gibi kızlar vardı yeryüzünde bu yüzden,
çiçek gibi sofralar, evler, bahçeler, parklar
ve dudaklar vardı.

Bozkırın kendini tekrarlayan dikensi yalnızlığı bile
çiçek gibi çizilebiliyordu söz gelimi,
balıklar ve kokarcalar
ve alçak mı alçak suratlar
çiçek gibi çizilebiliyordu.

güzellik en meşru takıntıydı bir bakıma
ve nedense
çiçek denen ota takılıp kalmıştı.

oysa o yıllarda
baklan'da ve her yerde
diyelim gün ortasında
ya da gece
ya da seherde
her çiçek insandan kaçabildiği kadar çiçekti.
şarkılar ne hicazdı, ne nihavent
ve düğün bilmiyorlardı henüz,
ölüm bilmiyorlardı.
tören kelimesi sızmamıştı kokularına,
keder ve sevinç sızmamıştı.
hatta, cam dibi yalnızlıklarının
demirbaşı da değildiler.

bir yalnızlıktı onlar evcilleşmeden önce,
şimdi yapayalnızdırlar ellerimizde.

(Hasan Ali Toptaş-Yalnızlıklar)

Hakan Karabulut