26 Aralık 2009 Cumartesi

GÜNEŞİ GÖRDÜM AMA YİNE DE GİTTİM GECENİN KANATLARINA


Aslına bakarsanız pek methedilen "Güneşi Gördüm" ve "Beyaz Melek" filmlerini de beğenmemiştim. Ancak ne oluyorsa bir şeyin gazına gelip gidiyorum Mahsun'un filmlerine.Bunun ardında biraz da "Nefes" filminin beni Türk sineması adına umutlandırması yatıyor. Ancak her defasında her filmin o kadar emek sarfedilerek çekilmeyeceği gerçeğini unutuyorum.

"Güneşi Gördüm"de haddinden fazla aijtasyon malzemesine yer verildiğine inanmıştım. Yani senaryodaki acemilik kolaylıkla göze çarpıyordu. Ancak oyuncuların genel itibari ile kaliteli oluşu ve çekimlerin görece beni tahmin edişi filmi çekilir kılmıştı. Buna rağmen beğenmemiştim bu arabeski bol filmi. "Beyaz Melek" için de aynı şeyleri söyleyebilirim.

Geçtiğimiz günse Mahsun Kırmızıgül'ün senaryosuna katkıda bulunduğu "Gecenin Kanatları" adlı filmi izledim nedense. Sebep "Avatar"ı izleriz diye çıkılan geceyi filmsiz bitirmemekti olsa olsa. Anlayacağınız filmin sonundaki düşüncelerimi tahmin edebiliyordum. Filmin sonunda düşüncelerimde tek bir fark vardı: "Diğer iki filmden bile çok daha kötü bir başka film." Gecenin Kanatları'nda ne güzel bir oyunculuk ne de çekim kalitesi görebildim. Beren Saat ve başroldeki kaslı çocuk o kadar kötü oynamışlar ki. Çekimler dizi film tadındaydı, sinemayla alakası yoktu. Konuya bakarsanız aslında fena değildi; yani usta bir el ve bir hayli parayla harika bir film oluşturulabilirdi. Ancak bunların hiçbiri olmadığından film çöplüğümüze yeni bir filmi de eklemiş olduk.

Yine de siz bilirsiniz; ancak gitmenizi tavsiye etmiyorum!