9 Aralık 2009 Çarşamba

bir gün bir acı bir soru


İnsanlığımız sınanır oldu.
Her kötü an, panik ve acıma hissi ile yapışıveriyor insanın yakasına da ister istemez, zor ile düşünüveriyor insan. Acaba?

Ne çetin oldu şu ortak yaşama alanımız.
Biri gözünün önünde yere yığılıveriyor ve ne yapacağını bilemiyorsun. Ayağa kaldırıp iki kelam etmesini bekliyorsun umut ile. Bir iki söz dökülüveriyor; çok açım! iki gündür bir şey yemedim.
Koca İzmir, memleket hasretini bir kez daha perçinliyor.
”iş bulma umudu ile geldim. Burası nasıl memleket be abi?”
Kendisine hediye misali iki kap yemek, yoluna yetecek kadar yol parası veriliyor.
ve,
Geri dönmesi telkin ediliyor da sonrasında, ne acı ki, yardımseverliğin ardından “acaba?” sorusu takılıveriyor insanın kafasına utanma duygusu ile.
Bu, bir oyun muydu oyun içinde?